Curcumin, zerdeçaldan (Curcuma longa) elde edilen ve kolon kanseri (kalın bağırsak kanseri) üzerine etkileri incelenen bir fenolik bileşiktir. Curcumin özellikle bazı ülkelerde yıllardır süregelen geleneksel tıp uygulamalarında antioksidant potansiyele sahip olması nedeniyle kullanılmıştır. Çok sayıda erken faz klinik denemelerinde curcuminin güvenilir olduğu ve kolon kanseri hastalarında ağız yoluyla alındıktan sonra sistemik konsantrasyonunun düşük olduğu gösterilmiştir.
Curcuminin apoptozisi uyarması ve DNA mutasyonu oluşumunu engellemesi, kanser hücrelerinin çoğalmasını engellemesi, kolon kanserinde ya da kalın bağırsak kanserlerinde metastazı engellemesi ve inflamasyonu baskılaması gibi önemli özellikleri nedeniyle kolon kanseri başta olmak üzere diğer kanser türlerinin tedavisinde ve kemoprevensiyonu içinde umut vermektedir.
Curcumin aynı zamanda Glutatyon S-transferaz enziminin aktivitesini arttırarak reaktif oksijen moleküllerinin oluşumunu uyarır. Bunların sonucunda p21 proteini aktifleşerek kolon kanseri hücrelerinin çoğalması engellenmiş olur.
Curcuminin moleküler düzeydeki diğer bir etkisi, mitojenle aktifleşen protein kinaz (MAPK) sinyal iletim yolağını baskılaması sonucunda gerçekleşir. Curcumin tarafından MAPK sinyal iletiminin baskılanması TNF alfa ve COX-2 üretimindeki azalmaya neden olarak, NFkB’nin ve IL-6 ifade edilmesinin azalmasıyla sonuçlanır. Curcumin etkisi ile NFkB ve IL-6’ nın baskılanması inflamasyonun engellenmesine yol açar. NfkB’nin düşük düzeyde olması aynı zamanda c-myc, siklin D1 (CCND1) ve BCL2 genlerininde baskılanmasına neden olur ki bu durumda hücre döngüsünün durdurulmasına yol açar.
Kolon kanseri hücre hattı olan HT-29 hücrelerinde yapılan in vitro bir çalışmada, kanser hücrelerine curcumin ve COX-2 inhibitörü olan sulindac sulfone verilmiştir. Bu çalışmadan elde edilen bulgular her iki ajanın birlikte kullanılmasının sinerjistik bir şekilde hücre büyümesini engelleyici, hücre döngüsünün durdurulmasına neden olduğu ve apoptozisin uyarılmasına yol açtığı belirlenmiştir. Bu sonuçlarla uyumlu olacak şekilde kolon kanseri hayvan modellerinde yapılan çalışmalardan elde edilen bulgularda hücre kültürü sonuçları ile uyum içindedir. Curcumin ve sulindac sulfone tedavisi kontrol grubu ile karşılaştırıldığında belirgin kript odaklarını yaklaşık %75 oranında azalttığı bulunmuştur. Bu çalışmada, curcumin varlığının daha az toksik etkili olan sulindac sulfone dozlarının kullanılabilmesine olanak sağladığı için dolayısı ile kolon kanserinin daha güvenli bir şekilde tedavi edilmesini mümkün kılabileceği için klinik açıdan önemli olabilir.
Curcumin kolon kanserinde apoptoziside uyarır. Curcuminin kolon kanseri hücreleri üzerindeki apoptotik etkisini proapoptotik proteinler olan BAX, BİM, BAK ve NOXA’nın ifadelenmesini uyararak gerçekleştirir. Buna ek olarak curcumin antiopoptotik proteinler olan BCL2 ve BCL-XL’nin ifade edilmesini engeller. Curcuminin kolon kanseri hücrelerindeki bir diğer etkisi de vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF, vascular endothelial growth factor) ile matriks metalloproteinaz 9 (MMP9, matrix metalloproteinase 9) sentezini azaltarak gerçekleştirir ki bu durumda kalın bağırsak kanser hücrelerinin metastaz yapması engellenmiş olur.
Curcumin aynı zamanda mikro RNA’lar (miRNA) üzerine de etki göstererek kolon kanserinin gelişmesini engeller. Örneğin, mikroRNA-21 (miRNA-21) molekülünün curcumin ile baskalanması ile fosfataz ve tensin homoloğu tümör baskılayıcı genin (PTEN, phosphatase and tensin homolog tumor suppressor gene) aktivite kazanmasına yol açarak kolon kanseri hücresinin çoğalmasını engeller.
Kolon kanseri tedavisinde kullanılan 5-florourasil ve okzaliplatine karşı direnç gösteren hücrelerde, curcuminin HER2 ve insülin benzeri büyüme faktörü -1 (IGF-1) reseptör ifadelenmesini baskıladığıda biliniyor.
Elde edilen bulgular sonucunda curcuminin kolon kanseri gelişmesini engelleyecek bir kemoprevensiyon ajanı olarak kullanılabirliği gündeme gelmiştir. Curcuminin bu amaçla kullanılmasına yönelik daha kesin bilgilerin elde edilmesi için curcumin bakımından zengin olan öğünlerde alınan curcuminin kolon kanserinin kemoprevensiyonuna olan etkilerinin araştırılması gerekiyor. Bu çalışmalardan elde edilen bilgiler sonucunda zerdeçal ya da curcumin önümüzdeki yıllarda kolon kanseri ya da diğer adıyla kalın bağırsak kanserinin engellenmesi için bir kemoprevensiyon ajanı olarak kullanılabilecektir.
Konu ile ilgili diğer yazılarım
Konu ile ilgili diğer yazılarım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder