Biberiyenin Kolorektal Kanserler Üzerine Etkisi

Biberiyenin Kolorektal Kanserler Üzerine Etkisi

Kolorektal kanserlerin çoğunun yavaş bir şekilde büyüyen iyi huylu poliplerden köken aldığına inanılmaktadır. Çevresel faktörlerin, öncü lezyonların kanser oluşumuna yol açan çok aşamalı kanser oluşum işlemine önemli derecede katkıda bulunduğu belirlenmiştir. 

Son yıllarda yapılan çalışmalar, yiyeceklerde bulunan biyoaktif maddelerin kolorektal kanser riskini azalttığı yönünde bulgular elde edilmiştir. 

Özellikle, sebzeler ve bazı bitkilerde bulunan bazı biyoaktif maddelerin saf kimyasal hallerinin kolorektal ve diğer tip kanserlerin gelişiminde koruyucu özelliklerinin olduğu bulunmuştur. Son yıllarda yapılan çalışmalarda sıklıkla kullanılan bitki örneği biberiyedir.

Biberiye (Rosemary, Rosmarinus officinalis) labiate ailesi üyesidir (Lamiaceae). Bu bitkinin aktif bileşenleri fenolik dipertenler ve fenolik tripertenlerdir. Bu bileşikler yüksek derecede antioksidan etkiye sahiptir.

Biberiye, Dünyanın pek çok bölgesinde yemeklerde, içeceklerde ve soslarda tat vermek amacıyla kullanıldığı gibi aynı zamanda kozmetik amaçla da kullanılmaktadır. Biberiyenin antispasmodik etkisi trake ve düz kasların gevşemesini sağlamaktadır. Bu nedenle, geleneksel olarak biberiye kolit tedavisinde, solunum yolu hastalıklarında kullanıldığı gibi saç büyümesi için de kullanılmaktadır.

Biberiyenin diğer sağlık koşullarının engellenmesi içinde kullanıldığı bildirilmektedir. Örneğin, astım, mide ülseri, inflamatuvar hastalıklar, damar tıkanıklığı, iskemik kalp hastalığı, katarakt ve spermlerin zayıf hareketlerinin iyileştirilmesi gibi.

Biberiye’de bulunan aktif moleküller

Biberiye’de bulunan esas aktif maddelerden bazıları, kaffeik asit, rosmarinik asit, ursolik asit, karnosik asit ve karnosoldür.

Karnosolün Etkileri

Karnosolün kolerektal kanser başlangıcını, ilermesini ve seyrini durdurduğu ve ayrıca bağırsak içerisinde çok sayıda bölgede veya odak da tümör oluşmasını engellediği gösterilmiştir.

Ursolik Asitin Etkileri

Ursolik asit kolerektal adenoma gelişiminin ilk belirgin işaretlerinden biri olan aberran kript odakları olarak adlandırılan yaraların oluşmasını azaltmaktadır. Bu şekilde bir azalmanın olması özellikle kolerektal kanserin henüz başlamadan engellenmesinde bir rol oynayabileceğini öneren çalışmalar literatürde bulunmaktadır.

Yapılan araştırmalarda, karnosol, karnosik asit ve ursolik asitin kolon kanseri hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını baskıladığı belirlenmiştir.

Ayrıca ursolik asitin bazı kolon kanseri hücrelerinin apoptoz (programlanmış hücre ölümü) geçirmesini uyararak kanser hücrelerinin ölmesine neden olduğu da saptanmıştır.

Benzer yazılar:

Kolon Kanseri Tedavisi için Yeni Yaklaşımlar

Kanser basit bir hastalık değildir

Kolon Kanseri Nasıl Oluşur